18 Eylül 2012 Salı

Yağmurun şiddetini artırmasıyla birlikte yükselen toprak kokusunu duyumsamak için evin ön tarafına, balkona çıkmıştım. Yine o güzelim mis havayı, kokuyu içime çekiyordum. Mutluluk veriyordu bu. Ama yetmedi; yağmur, toprak kokusuna sebebiyet vermeye devam ederken bu kokuyu daha da yoğun hissedebileceğim bir yere gitmek istedim: Kendi odama, odamın penceresine. Penceremin dibinde biten bir güzel ağaç sayesinde dipteki toprak kokusunu, yapraklarının kokusunu çok rahat ve büyük bir hazla soluyabiliyordum. Yeşilliklerinde huzur bulabiliyordum. Bu evde en çok sevdiğim köşelerden birisidir bu pencere. Çünkü huzura çıkan bir yolu var. Yaz kış içini ısıtan, naifçe içine misafir edip dinginleştiren bir dostluğu var. İnsan cansız şeylere veyahut bitkilere bu kadar anlam yüklüyor ya, vardır elbet sebebi. Nedir sahi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder